Koç Grubu'nun hassas kollu robotuna NASA talip

YTÜ Mekatronik Mühendisliği'nden Doç. Dr. Utku Büyükşahin

Koç Topluluğu, teknoloji yatırım şirketi Inventram'ın yatırım portöyünde bulunan Silikon Vadisi'ndeki sanal gerçeklik (Artificial Reality-AR) ve zenginleştirilmiş gerçeklik (Virtual Reality- VR) teknolojisi şirketi CY Vision'ı başarısıyla cesaret kazanarak bu kez robotik alanında bir "yıldız" yaratmayı amaçlıyor. Türkiye'den çıkıp Silikon Vadisi'ne bu alanda faaliyet göstermek üzere giden ve toplam 7 milyon dolarlık yatırım alan ilk Türk şirketi olan CY Vision'dan sonra, yine ABD'de bir robotik şirketi kuruluyor. ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi NASA, bu proje ile ilgileniyor. NASA, dokunma hissini bilgisayar ve robotlara aktarabilmeye yarayan bu sistemi, Mars'a gidecek uzay aracı "Rover"ın robotik kollarında ve robot astronot "Robonot"ta kullanmayı planlıyor. 

Inventram, Silikon Vadisi'ndeki CY Vision'ın kurucu orta
ğı Türk profesör ve girişimci Hakan Ürey ve ekibinin Google, Samsung ve Apple tarafından ilgi görmesi üzerine, hem Türkiye hem de dünyada "teknoloji avcılarının" dikkatini çekecek projeler arıyor. Bunlardan biri, dünyanın önde gelen robotik şirketlerin de peşinde koştuğu "hassas elli robot" geliştirme alanında gerçekleşiyor. Koç Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ali Koç'un 3 yıl önce duyurduğu, "ABD'de yatırımlarımıza başladık. İnsan gibi hissedebilen bir robot el yapmayı hedefliyoruz" projesi, üç yıl boyunca önemli bir yol katetmiş. Koç'un Yıldız Teknik Üniversitesi Mekatronik Mühendisliği'nden Doç. Dr. Utku Büyükşahin'in kurduğu Sensobright projesi, Inventram'ın şemsiyesi altında son aşamaya gelmiş durumda.

ÖRNE
Ğİ YOK

Önümüzdeki günlerde kamuoyuyla payla
şılacak olan projeyle ilgili konuşan Inventram Genel Müdürü Cem Soysal, küresel anlamda Elon Musk'ın elektrikli arabasıyla "teknolojide trendsetter" olduğu gibi, Inventram'ın da Türkiye'de trendsetter olduğunu belirterek, Sensobright ile ilgili geldikleri aşamadan şöyle bahsetti: " Dünyanın her yerinde patentini aldık. ABD'den Japonya'ya, Kanada'dan Avrupa ülkelerine, geliştirdiğimiz bu teknolojiyi koruma altına aldık. Basınç- kuvvet-sıcaklık bilgisini görüntü olarak alıp tekrar basınç-kuvvet-sıcaklık bilgisine çeviren bir teknoloji yok. Bu üçlüyü fiber optiklerle alıp görüntüye çevirebilen bir teknoloji geliştirdik kendi bünyemizde. Bunun dünyada henüz bir örneği yok."
INVENTRAM Genel  Müdürü Cem Soysal
Geliştirilen "akıllı yapay deri" ve "fiber optik" teknolojilerinin dünyanın da peşinde koştuğu "insan gibi hissedebilen" bir robot kolun çıkmasına neden olduğunu belirten Soysal, "Bu teknolojiyi yapay deri üzerine uyguladığınızda insan gibi hassas bir robot kol haline getirdik. Bu ne anlama geliyor? İnsan elinde 240 civarında reseptör, yani sinir ucu bulunuyor. Günümüz teknolojisi bir robot ele 20 sinir ucu yerleştirilebiliyor. Yani bir insan kalın bir eldiven giyerek ayakkabı bağlamaya çalışırsa, hem ayakkabı bağını hissetmesi zordur, hem de o işi mükemmel bir yerine getirmesi mümkün değildir. Mevcut teknolojiyle robot elin insanınki gibi hassas olması söz konusu değil. Bizim desteklediğimiz bu teknolojiyse, bir robot kolun ayakkabıyı bir insan gibi bağlayabilmesini sağlıyor. Bu teknoloji, santimetrekade 250 adet fiber optik alıcısının ölçtüğü basınç sayesinde alınan geri aldığı feedback aracılığıyla bu robotun yumurtayı veya vişne gibi bir meyveyi bir insan gibi kavrayabileceğini veya bir ameliyat sırasında dokuyu bir cerrah gibi hassas bir şekilde dokunabilmesini sağlıyor. Böylece günümüzde kullanılan robotlar, bu akıllı yapay deri ve fiber optik teknoloji sayesinde birebir insan hassasiyetinde olacak" diye konuşuyor.


"YIKICI" TEKNOLOJ
İLERİN PEŞİNDE

Koç Toplulu
ğu tarafından 2010'da erken aşama teknoloji yatırım şirketi olarak kurulan Inventram, buluşların patent ile korunması ve lisanslaması, teknoloji şirketlerine sermaye artırımı yöntemiyle yatırım yapılması, ileri teknoloji içeren fikir veya prototiplerin hayata geçirilmesi ya da var olan küçük ve orta ölçekli teknoloji şirketlerinin inovatif ürünlerinin büyük şirketlerle buluşturulmasını sağlıyor. "Geleceği parlak" olarak kabul edilen çalışanların, "beyin avcıları" olarak tanımlanan insan kaynakları şirketleri tarafından keşfedilmesi gibi, kendiliğinden bir pazar doğuran, inovatif teknoloji alanına değer katan "yıkıcı teknolojiye" (disruptive technology) sahip olanların ilgi duyabileceği bir yer Inventram. Bir nevi "ticari kuluçka merkezi" olarak, Türkiye'deki tüm buluş ve fikir sahipleri için, inovasyon ve teknoloji dünyasıyla önemli bir köprü görevi görüyor. Inventram, 2016 yılında Japonya'nın en büyük yatırım gruplarından biri olan Mitsui ile ortaklık anlaşması imzalayarak yüzde 30'unu Mitsui'ye teslim etti.


NASA'nın Curiosity aracı
DÖRT MODELDE YATIRIM YAPIYOR

İleri teknolojinin gelişmesi ve bu alanda faaliyette gösteren kişi ve kurumların ortaya çıkması, ilk kez uygulanan iş modellerinin gelişmesine de neden oluyor. Teknoloji devleri Google ve IBM gibi şirketler, "öncü beyin avcıları" olarak bünyesine parlak mühendisleri ve yazılımcıları kattığı gibi, başta yapay zeka olmak üzere derin teknoloji alanında uzmanlaşan kişilerden oluşan start-up'ları satın alıyor. Küresel alanda "otomatik" olarak gelişen bu yeni iş modellerini Inventram da takip ediyor. Şirket, bu gelişmeye Türkiye koşullarına uygulayarak yüksek teknoloji ve mühendislik projelerine; şirket yatırımı, patent yatırımı, teknoloji ticarileştirme ve Preferred Partner (Seçilmiş Partner) programı olmak üzere 4 farklı modelde yatırım yapıyor. 
Inventram bugüne kadar 6 bin 500'den fazla proje ba
şvurusu almış. Bunlardan 2'si ABD'de olmak üzere 7 şirket yatırımı, 41 patent yatırımı, 6 patent lisanslama, 9 teknoloji ticarileştirme ve 26 Preferred Partner iş ortaklığı gerçekleştirilmiş. "Hassas robot el geliştiren" Sensobright, Inventram'ın Kuantag ve CY Vision'dan sonraki üçüncü şirket yatırımı olacak. Yine Inventram'ın CY Vision'dan sonra ABD'de kurulacak ikinci şirket yatırımı olacak. CY Vision holografik 3D görüntü teknolojisi geliştirirken, Kuantag bir otomotiv ve nanoteknoloji projesi olarak tanımlanıyor. Kuantag, en basit anlatımıyla araçlarda kullanılan yağ, yakıt vb. fonksiyonel sıvıların kullanımı süresince kalite ve güvenilirlik takibinin gerçek zamanlı, noktasal ve hassas olarak yapılabilmesini sağlıyor.


Curiosity


ROVER'IN HASSAS ELLERE İHTİYACI VAR

NASA'nın Mars 2020 projesi kapsamında Rover aracı bu gezegene inerek insanlar için ya
şanabilir bir çevre olup olmadığının araştırmasını yapacak. Bunun için geçmişte mikroorganizmaların bulunup bulunmadığını inceleyecek olan Rover, burada toplayacağı örneklerle Dünya'ya dönecek. NASA, şimdiye kadar Kızıl Gezegen'e gönderilen araçlarında örnek toplama zorluğu yaşamış, bunun için aracın büyüklüğünden fonksiyonalitesine pek çok teknoloji denenmişti. Bu kapsamda en hassas örneği bile Dünya'ya getirmeyi amaçlayan NASA, aracının kollarını daha "becerikli" ve "insan gibi hassas" hale getirmeyi hedefliyor.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İlk yerli yapay zeka ve robotik anketi

Türk bilimadamı yapay zekayla kansere çare arıyor

Çocukluk hayali bu robotu yapmaktı