İlk yerli yapay zeka ve robotik anketi

Yapay zeka artık hayatımızın içinde. Pratik ve sosyal hayatımıza yön veriyor. Bizim yerimize bürokratik işlemleri üstleniyor. Yüzümüzü tanıyarak telefonumuzu açıyor. Sınıflandırılması insan için imkansız olan milyonlarca veriden sonuçlar çıkarıyor. Satrançta insanı yeniyor. İnsansı bir robotun "beyninde" insanla iletişim kurabiliyor veya insansız bir hava araca yön verebiliyor. Çiftçinin hasatını koruyabiliyor. Her bir insan için kişiselleştirilmiş ilaç üretilmesini sağlıyor. Resim yapıyor, haber yazabiliyor, klinik verilerinizi analiz ederek sağlığınızla ilgili veriler veriyor. Giydiğiniz montun ısısını dışarıdaki sıcaklığa göre ayarlayabiliyor. Havalimanı gibi büyük, kamusal bir alanda yüzlerce kişi arasından sizi tanıyabiliyor. Sosyal medyada en çok hangi arkadaşınızı beğendiğinizi biliyor. 

Sadece işleri değil, meslekleri de yerine getirebiliyor. Kimi zaman doktor, avukat, mühendis, bankacı, sigortacı, muhasebeci kimi zamansa ressam, performans oyuncusu, piyanist olabiliyor. Bir CEO'ymuş gibi bir şirketin en üst düzey yönetim kararlarını alabiliyor. 
Yapay zeka tüm bunları nasıl yapabiliyor? Öğreniyor. Sürekli öğreniyor. Üstelik insandan daha hızlı ve daha çok öğreniyor. Ve hatırlıyor. İnsan gibi unutmuyor. Bu becerileri sayesinde endüstriyel, insansı ve sosyal robotların içinde harikalar yaratabiliyor. Endüstriyel bir robot koluysa, bir fabrikada birlikte çalıştığı mavi yakalının üretim bantındaki bir sonraki hareketini öngörüyor ve ona zarar vermeyerek hareketlerini ayarlıyor. 

YAŞAM DEĞİŞECEK

Geçtiğimiz günlerde İstanbul'a gelen interaktif robot Sophia gibi her gittiği ülkede "birşeyler" öğreniyor. Nabza göre şerbet bile veriyor. Sophia'nın yaptığı gibi Türkiye'deyken "Misafirperverliğinize bayıldım" veya "Kebaplarınız çok güzel" diyerek bir ülkenin kültürüne ilişkin konuşabiliyor.
Yapay zekalı sosyal bir robotsa size arkadaşlık edebilir. Size şarkı çalabilir veya hafızasındaki bir kitabı okuyabilir, buzdolabından içeceğinizi getirerek keyfinizi yerine getirmenize yardımcı olabilir.
Yapay zekanın "sınırsız görünen" becerileri insan hayatına giderek işlenirken, bu becerilerin insan hayatını nasıl değiştireceği, en büyük merak konusu. 20 yıl sonra ofisinizde bir robotun size çay-kahve servisi yaptığını veya ABD'li yönetmen Spike Jonze'nin 2014'te çektiği "Her" filminde olduğu gibi 40 yıl sonra "bir düğme büyüklüğündeki yeni nesil süper bilgisayarın" ve onun içine yerleştirilen "dost yazılımın" hayatınızı organize ettiğini hayal edebiliyor musunuz?

Tüm bu ileri teknoloji gelişmeleri karşısında Biz Türkler nasıl hissediyoruz? Gelecekte nasıl bir hayatımız olacağını düşünüyoruz? Robotlara dost muyuz, düşman mı? Mekanik bir (iş)arkadaş fikrine hazır mıyız? Tüm bu soruların cevabını İTÜ ARI Teknokent kapsamında faaliyet gösteren ve genç bir ekipten oluşan online pazarlama araştırma platformu Adgager ile birlikte aradık. Ortaya Türkiye'nin ilk YERLİ "yapay zeka ve robotik anketi" çıktı.

İşte 461 kişinin katımıyla gerçekleşen yapay zeka ve robotik anketi sonuçları:

Birinci Kitle: Geliri 3 bin TL üzerinde, 25-65 yaş aralığındaki 252 kişi

İkinci Kitle: Ön lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencilerinden oluşan 15-65 yaş aralığındaki 209 kişi

Pazar ve pazarlama araştırmaları yapan Adgager, uzun sürede tamamlanan, yüklü maliyetli olan ve kimi zaman manipülatif olabilecek araştırmaları yüzde 60 daha ucuza ve hızlı yapıyor. Sorularımın cevaplarının nasıl cevaplandığını canlı olarak izleyerek Türkiye'de ilk kez gerçekleştirilen bu anketi tamamladık.

*Yapay zeka hem çalışan, hem de öğrenci grubunda en çok merak uyandırırken, öğrencilerin yapay zekayla ilgili gelişmelerden daha çok korktuğu görülüyor
*Her iki kitle de insan zekasına daha çok güveniyor 
*İki grup arasındaki en büyük fark, bu soruda ortaya çıkıyor. Öğrenciler, yapay zekanın işleri insanın yerine yapmasından daha çok endişe duyuyor
*İki grup arasında beyaz yakalılar, "robotları hayatlarına sokma fikrine" daha açık görünüyor.
*Öğrenci grubu, "yapay zekanın insanın işini ele alacağı" düşüncesine daha güçlü bir şekilde inanıyor

ÇALIŞANLARIN ANKET ÖZETİ:

ÇALIŞANLAR ROBOTLARI DAHA ÇABUK KABULLENMİŞ

*Türkiye’nin çeşitli illerinde yapılan araştırmada Türk halkının yapay zeka gelişmelerini merakla takip ettiği anlaşılıyor. Yapay zeka çalışanların yüzde 51’inde merak uyandırırken, yüzde 28’i yapay zeka gelişmeleriyle ilgili heyecanlı olduğunu, yüzde 19’ise korktuğunu ifade ediyor. Çalışanların yüzde 2’si de yapay zekayla ilgili gelişmelerinin onların geleceğe iyimser bakmalarına neden olduğunu söylüyor.

*Çalışanlar yüzde 73 oranında insan zekasına, yüzde 27 orandaysa yapay zekaya güveniyor.

*Yapay zekanın pek çok işi insanın yerine getirmesi, çalışanların yüzde 41’ini endişelendirirken yüzde 59’unu endişelendirmiyor.

*Çalışanların yüzde 71’u robotların her geçen gün kamusal ve sosyal alanda daha çok karşımıza çıkması ve insanlarla etkileşim içinde olması karşısında olumsuz bir duyguya kapılmadığını belirtirken, yüzde 29’u kapılmadığını söylüyor

*Çalışanların yüzde 69’u robotların ofiste ve fabrikada insanın işini elinden alacağını düşünürken, yüzde 31’u bu düşünceye katılmıyor.

ÖĞRENCİLERİN ANKET ÖZETİ:

ÖĞRENCİLER İŞLERİ YAPAY ZEKANIN YERİNE GETİRİLMESİNDEN ENDİŞELİ

* Yapay zeka öğrencilerin yüzde 51’inde merak uyandırırken, yüzde 24’ü yapay zeka gelişmeleriyle ilgili heyecanlı olduğunu, yüzde 21’i ise korktuğunu ifade ediyor. Çalışanların yüzde 3’ü de yapay zekayla ilgili gelişmelerinin onların geleceğe iyimser bakmalarına neden olduğunu söylüyor.

*Öğrencilerin yüzde 74 oranında insan zekasına, yüzde 26 orandaysa yapay zekaya güveniyor.

*Yapay zekanın pek çok işi insanın yerine getirmesi, öğrencilerin yüzde 53’ünü endişelendirirken yüzde 47’sini endişelendirmiyor.

*Öğrencilerin yüzde 58’i robotların her geçen gün kamusal ve sosyal alanda daha çok karşımıza çıkması ve insanlarla etkileşim içinde olması karşısında olumsuz bir duyguya kapılmadığını belirtirken, yüzde 42’si kapılmadığını söylüyor.

*Öğrencilerin yüzde 74’ü robotların ofiste ve fabrikada insanın işini elinden alacağını düşünürken, yüzde 26’sı bu düşünceye katılmıyor.